Camiamız kültürel faaliyetlerine başladığı 1980’li yıllardan bu yana Allah’ın varlığının bilimsel delilleri, evrim teorisinin çöküşü, Kuran ahlakı ve mucizeleri, Darwinist ideolojilerin çöküşü, ahir zaman alametleri ve İslam Birliği gibi konuları tüm dünyada var gücüyle anlatmaya çalışmıştır. Bu kültürel faaliyetler birçok insanın Allah’a iman etmesine ve hatta İslam’ı seçmesine vesile olurken, milyonlarca insanın da Allah’a olan imanını güçlendirmiştir.
A9 TV’nin yayın hayatına başlamasıyla daha da etkili hale gelen söz konusu kültürel faaliyetler 11.07.2018 tarihli polis operasyonuna kadar hız kesmeden devam etmiştir. Ancak operasyonla birlikte hukuk devletinde hiç yaşanmaması gereken olaylar meydana gelmeye başlamıştır. Camiamızın mensupları hiçbir somut delil olmadan tutuklanmış, zaten yıllardır devam ettirilmekte olan karalama faaliyetleri daha da arttırılmıştır. Camiamızın devletimize, milletimize ve İslam’a düşman bir yapı olarak görülmesi için her türlü iftiraya ve hakarete başvurulmuştur. Dosyanın husumetli müştekileri Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının birbirlerinden kopmaları için çeşitli psikolojik algı operasyonlarına ve hukuksuzluklara başvurmuşlardır. Bir kısım medya, dosyanın savcılarından özellikle Serdar Akan ve bazı emniyet mensupları bu hukuksuzluklara açıkça destek vermişlerdir. Masum genç kızlar asılsız suçlamalarda bulunmaları, böylelikle de davanın daha ağır hapis cezalarıyla sonuçlanması için tehditlerle şikayetçi yapılmıştır. Kültürel faaliyetlerin kaçınılmaz olarak yavaşladığı bu vahim süreç, mahkeme üzerindeki baskının varlığına işaret eden 11.01.2021 tarihli hukuka aykırı mahkumiyet kararına da sahne olmuştur.
Kültürel faaliyetleri durdurmak ve camiamızı kendilerince dağıtmak amacıyla yürürlüğe sokulan büyük bir komplo sırasında bazı kamu görevlileri ilginç ve gayri hukuki açıklamalarıyla ön plana çıkmışlardır. Bunlardan biri, günümüzde Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan, ancak polis operasyonu sırasında İstanbul İl Emniyet Müdürü olan Mustafa Çalışkan’dır. Mustafa Çalışkan 06.12.2018 tarihinde "Metropol Güvenliği" konulu bir panele katılmış, buradaki konuşmasında daha soruşturma devam ediyorken camiamızı hukuka ve gerçeklere aykırı bir şekilde “suç örgütü” olarak tanımlamıştır:
“Adnan Oktar diye bir suç örgütünden kısaca bahsedeceğim. Manen mutlu olduğum bir operasyon. Yaptığınız operasyonlardan mesleki haz duyuyorsunuz. En fazla haz duyduğum operasyonlardan birisi de Adnan Oktar suç örgütüne yaptığımız operasyonla ilgiliydi. Ben eminim ki binlerce aile, sesini duyuramayan, gücü yetmediği için çocuklarına ulaşamayan binlerce aile bize dua etti ve ediyor.” (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/proaktif-polislikle-sucta-17-5lik-dusus-41043510)
BU KONUŞMA HUKUKEN YANLIŞ OLDUĞU GİBİ, İSLAM’IN, DEVLETİMİZİN VE MİLLETİMİZİN ALEYHİNE SONUÇLARA YOL AÇAN BAZI EYLEMLERİN TAKDİR EDİLMESİ ANLAMINA DA GELMİŞTİR. SAYIN MUSTAFA ÇALIŞKAN’IN MUTLULUK VE HAZ DUYDUĞUNU, BİNLERCE AİLENİN DUASIYLA SONUÇLANDIĞINI BELİRTTİĞİ POLİS OPERASYONU GERÇEKTE MUTLU OLUNACAK, HAZ DUYULACAK VEYA DUA ALINACAK BİR OPERASYON DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ OPERASYONDAN BUGÜNE KADAR YAŞANANLARA BAKILDIĞINDA DEVLETİNİN, MİLLETİNİN VE İSLAM’IN HAYRINI DÜŞÜNEN VİCDANLI VE DİNDAR İNSANLARI RAHATSIZ EDECEK BÜYÜK HUKUKSUZLUKLARIN, HAKSIZLIKLARIN VE HATALARIN MEYDANA GELDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR.
Bu tespitin somutlaştırılması adına, özellikle Adnan Oktar Davası kapsamında yapılan polis operasyonlarının dünyanın her köşesinde Allah’ın, İslam’ın ve Müslümanların kardeşliğinin anlatıldığı kültürel faaliyetlerde ne gibi değişikliklere yol açtığı muhakkak ortaya konulmalıdır. Bu gelişmeler ortaya konduğunda görülecektir ki, camiamıza yapılan polis operasyonları esas olarak Allah’a, İslam’a ve Müslümanlara düşman olan kesimlerin lehine sonuçlar doğurmuştur. VE BU DURUM ASLA VATANSEVER BİR İNSAN İÇİN “HAZ DUYULACAK, MUTLU OLUNACAK” BİR DURUM OLAMAZ.
· Önemle belirtmek gerekir ki;
➢ POLİS OPERASYONLARININ ARDINDAN BİRÇOK ARKADAŞIMIZIN TUTUKLANMASI,
➢ BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN HALEN CEZAEVİNDE BULUNMASI,
➢ YAKLAŞIK 1,5 YILLIK TUTUKLULUKTAN SONRA TAHLİYE EDİLENLERİN İSE 1 YILI AŞKIN SÜRE BOYUNCA EV HAPSİNE ALINMALARI BİRÇOK MAĞDURİYETE YOL AÇMIŞTIR.
➢ SORUŞTURMA KAPSAMINDA HUKUKA AYKIRI GEREKÇELERLE TÜM MALVARLIKLARINA EL KONULMASI SADECE ARKADAŞLARIMIZIN DEĞİL ONLARIN AİLELERİNİN DE BÜYÜK MADDİ SIKINTILAR İÇİNE GİRMESİNE YOL AÇMIŞTIR.
➢ MADDİ SORUNLARA, EVLATLARINDAN AYRI DÜŞMENİN ÜZÜNTÜSÜ VE BİRÇOK HASTALIĞI BULUNAN YAŞLI ANNE VE BABALARIN YARDIMSIZ KALMASI DA EKLENİNCE VEFAT OLAYLARIYLA KARŞILAŞMAK KAÇINILMAZ OLMUŞTUR. BÜYÜK BİR KOMPLODA YAŞANAN HUKUKSUZLUKLAR NEDENİYLE 34 ARKADAŞIMIZIN ANNE BABASI VEYA YAKIN AKRABALARI YARGI SÜRECİ DEVAM EDERKEN VEFAT ETMİŞTİR.
➢ YİNE BU SÜREÇTE, ÖZELLİKLE TUTUKLU BULUNAN VE AĞIR HASTALIKLARLA MÜCADELE EDEN BAZI ARKADAŞLARIMIZ CEZAEVİNDE ÇOK BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞAMIŞLARDIR.
MUSTAFA ÇALIŞKAN, İŞTE BU GİBİ OLAYLARA YOL AÇAN OPERASYONLARDAN MUTLULUK DUYMAKTA VE HAZ ALMAKTADIR.
GÜYA KENDİSİNE TEŞEKKÜR EDEN AİLELER OLDUĞUNU SÖYLEMEKTEDİR. ÇOCUKLARIYLA AİLEVİ VEYA İDEOLOJİK BAZI ANLAŞMAZLIKLARI OLAN ÜÇ-DÖRT AİLE KENDİSİNİ DESTEKLESE BİLE YÜZLERCE AİLE EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ZULÜM, EZİYET VE MAĞDURİYETLER YAŞAMIŞTIR. SAYIN MUSTAFA ÇALIŞKAN GERÇEKTEN AİLELERİN MUTLULUĞUNU İSTİYORSA BUNUN YOLUNUN MİLLİYETÇİ, VATANSEVER, DEVLETE SADIK GENÇLERİ CEZAEVLERİNE DOLDURMAK OLMADIĞI AÇIKTIR.
➢ BÜYÜK BİR KOMPLOYA MARUZ KALARAK ÖZGÜRLÜKLERİ ELLERİNDEN ALINAN ARKADAŞLARIMIZ SADECE CEZAEVİNİN ZORLUKLARIYLA DEĞİL, ÖZKAN MAMATİ GİBİ HUSUMETLİ MÜŞTEKİLERCE KENDİLERİNE YAPILAN BASKI VE TEHDİTLERLE DE MÜCADELE ETMEK ZORUNDA BIRAKILMIŞLARDIR.
➢ BAZI HUSUMETLİ MÜŞTEKİLER ÖZELLİKLE AV. CELAL ÜLGEN VE AV. FUAT SELVİ’Yİ ARACI KILARAK TUTUKLU ARKADAŞLARIMIZI KORKUTMAK İSTEMİŞLER, DEVLETİN CAMİAMIZIN ÜZERİNİ ÇİZDİĞİNİ, CEZAEVİNDEN ASLA ÇIKAMAYACAKLARI YALANLARIYLA TEK KURTULUŞUN ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN YARARLANMAK OLDUĞUNU İLERİ SÜRMÜŞLERDİR.
➢ BU TÜR PSİKOLOJİK BASKILAR BİRKAÇ ARKADAŞIMIZI ETKİLEMİŞ VE BU KİŞİLER TAHLİYE OLMAK İÇİN HUSUMETLİ MÜŞTEKİLERİN İFTİRALARINA PARALEL ŞEKİLDE İFADE VERMEYİ KABUL ETMİŞLERDİR. BÖYLELİKLE HEM KENDİLERİNİ HEM DE HİÇBİR SUÇ İŞLEMEDİKLERİNİ BİLDİKLERİ ARKADAŞLARINI SUÇLU GİBİ GÖSTERMİŞLERDİR.
İFTİRACI OLMANIN İNSAN RUHUNDA AÇTIĞI DERİN YARA BİR YANA, BU KİŞİLER CAMİAMIZDAN AYRILDIKTAN SONRA CAMİAMIZA KATILMADAN ÖNCEKİ HAYAT BİÇİMLERİNE DE HEMEN DÖNMÜŞLERDİR. HER ZAMAN ALLAH’IN VARLIĞINI VE BİRLİĞİNİ ANLATAN İNSANLAR İKEN SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA ALLAH’I VE İSLAM’I HATIRLATACAK TEK BİR PAYLAŞIM BİLE YAPAMAZ HALE GELMİŞLERDİR. SÖZ KONUSU ARKADAŞLARIMIZ ÜZERİNDE TAHLİYE OLDUKTAN SONRA DA ÖYLE BİR BASKI KURULMUŞTUR Kİ, CAMİAMIZLA HİÇBİR BAĞLANTILARI KALMADIĞINI DA GÖSTERMEK İÇİN DİNDEN UZAK BİR HAYAT SÜRMEYE BAŞLAMIŞLARDIR.
Yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler ve daha birçoğu, camiamıza kurulan komplonun İslam’ın güzelliklerinin, barışın ve sevginin dünya hakimiyetini istemeyen, Müslümanları ezmeye çalışan odaklarca düzenlendiğini ortaya koymaya yeterlidir.
İşte bu nedenle Mustafa Çalışkan, İslam’ın ve Müslümanların gerilemesini isteyen kesimlerden başkasının işine yaramayan sonuçlara yol açan polis operasyonlarından manevi haz aldığını ve mutluluk duyduğunu ifade ederek büyük bir hataya düşmüştür.
Ancak inanıyoruz ki Mustafa Çalışkan Allah’ın izniyle bu yanlışının farkına varacak, büyük hukuksuzluklara ve haksızlıklara uğrayan masum Müslüman kardeşlerinin mağduriyetlerini giderecek hukuki adımların atılmasına katkıda bulunacaktır.
Kaynak: https://iddialaracevap.blogspot.com/2021/06/istanbul-eski-il-emniyet-muduru-mustafa.html